Meşhur Biga domatesi ve ev yoğurduyla hazırlanmış ev yapımı tarhana.
İçindekiler;
Kırmızı Biber
Domates
Soğan
Yoğurt
Süt
Un
Tuz
Çanakkale Doğal Ev Yapımı Tarhana siparişi vermek için tıklayınız...
Tarhana hazırlamak için, domates, kırmızı biber ve soğanlar doğranır ve ardından pişirilir. Pişirildikten sonra süzülür.
Süzülen tarhana karışımıyla diğer malzemeler, tuz ve baharatlar yoğurularak hamur elde edilir.
Elde edilen hamur mayalanmaya bırakılır. Mayalanma süresince her gün hamur hafifçe yoğurulur ve mayalanma tetiklenir.
Mayalanma süresi bir haftayla on gün arasında değişir. Mayalanma süresi bitince hamurdan küçük parçalar koparılarak bez üstüne serilir ve kurumaya bırakılır.
Kuruyan hamurlar el ile ufalanır ve un haline getirilir. Tekrar kurutulur.
Tarhana, vücudumuzun mikroplara karşı dirençli olması açısından önemli olan vitamin ve mineraller yönünden zengindir.
Tarhanada özellikle B grubu vitaminleri, çinko ve kalsiyum bol miktarda bulunur.
Bebeklerin ek gıdaya geçiş döneminde beslenmesinde bulunması doktorlarca tavsiye olunur.
Bebek beslenmesi ve çocuk beslenmesi için vazgeçilmez, katkısız, geleneksel bir besindir.
Tarhana, Türkler tarafından Orta Asya’da yaşadıkları dönemden bu yana bilinen ve sevilerek tüketilen geleneksel bir besin maddesidir.
Tarhana gibi fermente ürünlerin probiyotik özellikte olduğu düşünülmektedir. Probiyotikler; besinlerle alınan ve belirli miktarlarda alındığında bağırsak florasını dengeleyip, konakçının sağlığını olumlu yönde etkileyen canlı mikroorganizmalardır. Probiyotik olarak kullanılan mikroorganizmaların çoğu laktik asit bakterilerindendir.
Probiyotiklerin faydaları nelerdir?
Barsak duvarında bulunan boşluklara yerleşir ve bu bölgelere hastalık yapıcı bakterilerin yerleşmesini engellerler.
Asit ortam oluşturarak bazı mayaların çoğalmalarını engellerler.
Araştırmalar sonucunda probiyotiklerin salgıladıkları bazı enzimler aracılığı ile östrojen seviyesini düzenledikleri bulunmuştur.
Bağırsaklarda B grubu vitaminlerin üretilmesinde görevlidirler.
Hastalık yapıcı bakterilerin ürettikleri toksin düzeyini azaltırlar.
Kansere neden olan maddelerin zararlarını azaltırlar.
Serotonin maddesinin salınımına yardımcı olarak depresyon ve stres üzerinde olumlu etki gösterirler.
Kolesterol seviyesinin dengede tutulmasına yardımcı olurlar.
Antibiyotik kullanımı sırasında ve sonrasında düzenli olarak kullanılan probiyotikler bozulan bağırsak mikroflorasını yerine getirebilir.